Basın Açıklamaları

Korona Virüs

1 Nisan 2020 Tarihli Basın Açıklaması

Dünyada ve ülkemizde görülen korona virüsü salgını nedeniyle dernek faaliyetlerimiz bu süreç bitene kadar ertelenmiştir. 

Saygılarımızla.

Yönetim Kurulu Başkanı

Doç.Dr. İlhan UÇAR

Yabancı Tabelalar Hakkında Basın Bildirisi

1 Kasım 2017 Tarihli Basın Açıklaması

“DİLİMİZ KİMLİĞİMİZDİR”

“İlk belgelerinden itibaren yaklaşık 1200 yıllık yazı dili geleneği olan Türkçe, zaman içerisinde birçok dille ilişki içerisinde olmuştur. Ancak Türkçesi varken yabancı bir kelimeyi tercih etmek dil mantığıyla uyuşmamaktadır. Devletler dilleriyle büyürler. Diliniz var ise varsınız, dilinizi kaybederseniz yok olmaya mahkum olursunuz. Dilimiz kimliğimizdir. Son yıllarda dil kirliliği mağaza adlarında ve tabelalarda kendini belirgin bir şekilde göstermeye başladı. Mağazalarda kullanılan tabela adlarında dilimizle oynayarak dikkat çekip alışveriş yapmayı düşünen işletme sahipleri, ellerini dilimizin üzerinden çekmeli ve daha fazla dikkat çekecek başka uygulamalar peşinden koşmalıdırlar” 

“YAPTIRIM UYGULANMALI”
“2010 yılında yayımlanan T.C. Sakarya Büyükşehir Belediyesi ‘Reklam, İlan ve Tanıtım Yönetmeliğinin 22. Maddesinin 17. Fıkrasında’ tanıtım ve reklam uygulamalarında markalar dışında, yabancı dilde reklam ve tanıtım uygulaması konamaz hükmü bulunmasına rağmen uygulama noktasında herhangi bir yaptırım bulunmamaktadır. Türkçenin geleceği için yabancı tabelalarla ilgili çeşitli yaptırımlar uygulanmalı gerekirse iş yeri açma ruhsatı verilmemelidir. Günümüzde bazı belediyeler bu uygulamayı yapmaktadır. Şehrimizde bulunan tabelaların büyük bir kısmında dil kirliliği mevcuttur. Herhangi bir caddeye girip sağımıza solumuza bakarak on metre yürüdüğümüzde konunun vahameti ortaya çıkacaktır” 

“TÜRKÇE DİLİM DİLİM DOĞRANMAKTADIR”
“Cumhurbaşkanlığının himayelerinde Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumunun öncülüğünde 2017 yılı ‘Türk Dili Yılı’ olarak ilan edilmiştir. Bu durum, 2018’e sayılı günler kala en azından tabela adlarının türkçeleştirilmesi için fırsata çevrilmelidir. Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE), hazırladığı tabela standardı taslağına göre, levhalarda 2 dil kullanılabilecek ancak yabancı dildeki kelimeler, Türkçe kelimeden en az yüzde 25 daha küçük puntoyla yazılacak denilmişti. Bu durum da ileride uygulaması saptırılacak tehlikeler içermektedir. Türkçe konuşurken araya yabancı kelimeler serpiştirmek de hastalık derecesine ulaştı. Artık konutlar ‘lansman’ fiyatlarıyla satılmaya, programlar ‘moderatörler’ tarafından yönetilmeye başlandı. Sanal dünyadaki dil kirliliği ise içler acısı bir durumda olup, adeta Türkçe dilim dilim doğranmaktadır. Bu dil kirliliğine sessiz kalınmamalı evde, okulda, çarşıda, kurumlarda kısaca her yerde Türkçe kelime kullanma teşvik edilmelidir. Atatürk’ün ‘Türk Milletinin dili Türkçedir. Türk dili dünyada en güzel ve en zengin ve en kolay olabilecek dildir. Onun için her Türk dilini çok sever ve yükseltmek için çalışır’ veciz ifadesindeki bilinç, ilkokullardan başlanarak toplumun her kademesine yeniden kazandırılmalı ve Türk’ün vatanında Türkçe nefes alınıp verilmelidir. Sonuç olarak Türk’üz, Türkçe söylemeliyiz. Ekmeğimizi Türkçe istemeliyiz, suyumuzu Türkçe içmeliyiz. Türkçe varsa Türk milleti vardır” 

Saygılarımızla.

 

Yönetim Kurulu Başkanı

Doç.Dr. İlhan UÇAR

Derneğimizin Kuruluşu​

4. Şubat 2016 Tarihli Basın Açıklaması

Aziz Türk Milleti

Tarih boyunca milletleri ayakta tutan yegâne güç, milli şuur ve üzerinde yaşadıkları vatana olan mensubiyet duygusudur. Mensubiyet ve milli şuur, ancak milli vicdan ile mümkündür. Bu duyguların gelişmesi aileden başlar; yaşanan muhit, okul, okunan kitaplar, televizyon programları, dinlenen müzikler, konferanslar vb. çalışmalarla pekiştirilir. Bu faktörlerden herhangi birinde millilikten uzaklaşılırsa toplumda çözülmeler başlar.

21 Haziran Milliyetçi Fikir Derneği vatana ve millete mensubiyet duygusunu özümsemiş, değişik meslek kesimlerinden idealist fikir adamlarının bir araya gelerek kurduğu bir oluşumdur. Türk kültüründe dernek, vakıf gibi sivil toplum kuruluşlarının önemi büyüktür. Son yıllarda insanlar sadece kişisel olarak düşünüp, kişisel olarak karar verme tercihini yapmaya başladılar. Biz, gelenekten gelen istişare kültürünü yeniden canlandırarak; yerelde Sakarya, genelde Türkiye ve Türk Dünyasıyla ilgili ortaya çıkacak fikirleri kurumsal bir yapı içerisinde sunmayı hedefledik.

21 Haziran Milliyetçi Fikir Derneğinde üretilen fikirler, anlık gelişen fikirler olmayıp, uzun tartışmalar neticesinde akıl ve vicdan süzgecinden geçirilmiş ve ayakları yere basan fikirlerdir.  Uzun yıllardır Türk toplumu, küresel güçlerin ortaya attığı fikirlerin peşinden koşan, onları tartışan ve yorumlayan bir yapıya bürünmüştür. Biz, icazetini doğrudan Türk milliyetçiliğinden alan fikir adamlarıyız. Biz Dernek olarak, gündemin peşinden koşan değil, tüzüğümüzün elverdiği ölçüde ürettiğimiz fikirlerle kendimiz gündem oluşturmak istiyoruz. Biz, millî egemenliğimizi tesis eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, şehit ve gazilerimize vefa borcumuzu, tarihe iz bırakacak büyük fikirlerle ödemek istiyoruz.

Uzun ve şerefli bir tarihi olan ayrıca milletler içinde kadim bir millet olan Türk milletinin tarihinde zaferlerle birlikte, yenilgiler ve fetret dönemleri de olmuştur. Bu fetret dönemlerini -kimi zaman uzun sürse de- sonunda Türk milleti asli cevherinin verdiği güç ve azimle  birer Ergenekon’a çevirmiş, dâhili ve harici düşmanlarını hak ile yeksan etmiştir. Bu başarı milli vicdan ile mümkün olmuştur.  Bu dönemlerde milli vicdanın uyanmasına çalışmak devlet eliyle olduğu kadar kurum ve kuruluşların sivil toplum örgütlerinin ve şahısların da sorumluluğunda olmalıdır. 21 Haziran Milliyetçi Fikir Derneği de böyle bir zamanda   sağına ve soluna bakmadan ayağa kalkan, ben varım diyen ve bunun için fikir üreten, çaba gösteren bir dernek olmak bilincinde ve iddiasındadır.

Ölünceye kadar kalbimizde en değerli hazine olarak saklayacağımız vatan-millet-bayrak sevgisini şiar edinerek çalışmak istiyoruz. Bayrağımız; bağımsızlığımız, haysiyetimiz ve şerefimizdir. Vatanımız olmazsa olmazımızdır. Unutulan andımız yeminimizdir.  Bu uğurda can verenler kahramanımız, geride bıraktıkları da namusumuz ve emanetimizdir.

Hülasa, hedefimiz milliyetçilik fikri çerçevesinde Türk milletinin milli kültür varlığını koruyup geliştirmek; sivil toplum faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesini sağlamak ve bu konuda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlara destek vermektir. Biliyoruz ki Türk milleti milli ve manevi değerlerine bağlı kaldığı ve onları yaşattığı sürece mevcudiyetini devam ettirecektir.

Bu vesileyle ülkemizin sürüklendiği kargaşa ortamından bir an önce sıyrılmasını ve Büyük Türk milletinin tarih sahnesindeki vakur duruşunun yeniden tesis edilmesini temenni ediyoruz. Herkes bilmelidir ki “En güçlü silah fikir, en güçlü fikir Türk milliyetçiliğidir.”

Saygılarımızla.

Yönetim Kurulu Başkanı

Doç.Dr. İlhan UÇAR